ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Genel Kurul Konumalar > Tankut: Bugün ülkemizde haberleşme alt yapımızın gelişmişliğinden ve güvenilir oluşundan söz etmek maalesef pek mümkün değildir.

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;

297 sıra sayısı ile 1.8.2008 tarihli ve 5803 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunun Cumhurbaşkanınca bir daha görüşülmek üzere geri gönderilen 59.maddesi ile ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesile ile hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Milletvekilleri, Bugün Cumhurbaşkanınca bazı maddeleri veto edilerek yeniden meclise gönderilen Elektronik Haberleşme Yasasını hatırlayacağınız üzere 2.yasama yılının son günü ve son saatlerinde 2,5–3 saat süren bir zaman dilimi içerisinde gece yarısını geçtikten sonra alelacele bir şekilde çıkartmış idik.

İletişim, bilgi ve teknolojinin özel sektör ve kamu kesimi ile ilgili olarak çok önemli ve temel bir yasa olma özelliğinde olan elektronik haberleşme yasasının aceleye getirilmeden en azından bilgi ve teknoloji komisyonunda da görüşülerek ele alınması lazım geldiğini yasanın geneli üzerinde MHP olarak yaptığımız konuşmalarda da ifade etmiş idik.

Dolayısı ile ülkemizin teknolojiyi kullanarak, üreterek ve kurumsal altyapısını hazırlayarak gelişebilmesi açısından son derece öneme sahip olan bu yasa, ne yazık ki AKP’nin artık alışılagelen yangından mal kaçırırcasına kanun çıkartma anlayışına kurban edilmiştir.

Söz konusu yasanın, ana unsurlarından birisi ve asıl önemlisi olan BİLGİ ve TEKNOLOJİ konularının, Meclisimizin Bilgi ve teknoloji komisyonunda hiç görüşülmemiş olmasını o tarihte de hatırlatmış ve bunun çok önemli bir eksiklik olduğunu belirterek;
“SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU” üyesi olan ve kendi uzmanlık alanlarında teknoloji ve bilişim sistemleri konusunda belirli alt yapı ve birikime sahip olan milletvekili arkadaşlarımızın görüş ve düşüncelerinin alınmamasına eleştiri getirmiş idik.

Bugünde bu düşüncemizin arkasında olduğumuzu ve Cumhurbaşkanınca geri gönderilen bu kanunun hazır gelmişken son olarak geniş ve detaylı bir şekilde tümü ile yeniden ele alınarak görüşülmesinin çok faydalı olacağını buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Böylece esas komisyon olarak Bayındırlık ve İmar, tali komisyonlar olarak ta, Anayasa komisyonu ile Sanayi, Ticaret, Bilgi ve Teknoloji komisyonlarının raporlarının da tasarı metnine eklenmesinin sağlanması çok daha sıhhatli ve faydalı olacaktır.


Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Bugün ülkemizde, özellikle de AKP iktidarının 6 yıllık zaman dilimi içerisinde maalesef doğrudan devlet yönetimi ve denetiminde olması gereken pek çok iş, artık "kurullar eliyle" yürütülmektedir.

İnsanlarımızın sosyal ve ekonomik hayatına ilişkin hemen her şey, sosyal devlet anlayışı yerine ticari şirket anlayışlarına terk edilerek, olağanüstü yetkilerle donatılmış, bakanlıklar üstü işlev gören, idari ve mali özerkliğe sahip "devlet içinde devlet" görünümlü bu yapılar tarafından şekillendirilmektedir. Bu kurulların devlet yapısı içindeki ağırlığı durmaksızın artırılmaktadır.

Teşkilatlanma yapıları ve kadroları için yüksek maliyetler ödenerek mevcut iktidarın yandaşlarına çok yüksek maaşların bağlandığı arpalıklar haline dönüştürülmektedirler.

Bu şekilde devlet imkânlarının sorumsuzca kullanıldığı, kamu faydası yerine, sermayenin çıkarlarına hizmet ederek, kamu hizmet alanlarını piyasa kurallarına göre düzenleyen kurullar haline gelmektedirler ki bunları kabullenmek mümkün değildir.

Bu yönüyle yasal kılıf içerisinde meşruluğu tartışmalı bu yapıların ve kadroların dikkatle izlenmesi gerekmektedir.


Değerli Arkadaşlar,

Elektronik Haberleşme Yasası 18.08.2008 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından yeniden görüşülmek üzere geri gönderilmiş, 10.10.2008 tarihinde 3.yasama yılının hemen başında da, bayındırlık ve imar komisyonunda veto gerekçeleri şeklen düzeltilerek acele ve hızlı bir şekilde bugün genel kurula indirilmiştir.

Dolayısı ile milletvekili arkadaşlarımızın hem geçtiğimiz dönemin sonunda genel kurulda, hem de bu yasama yılının başında geçici maddeleri ile 80 maddenin üzerinde olan bu kanunu yeterince inceleyip tartışabilmeleri maalesef sağlanamamıştır.

Diğer taraftan bize göre, yasanın tekrar görüşülmek üzere geri gönderilme gerekçeleri ise bu kadar basit olmamalıydı.

Yasal düzenlemede yer alan kadrolaşma yapısı ve maaşların, AKP İktidarının meclisten sayısal çoğunluğu sayesinde çıkardığı hemen her yasayı adeta gözü kapalı bir şekilde onayan Cumhurbaşkanını dahi rahatsız edecek boyutta olması, taslağın hazırlanmasında yer alanların etik ve ahlaki değerlere ne ölçüde sahip olduklarını açık bir şekilde göstermektedir.


Sayın Milletvekilleri
Haberleşme ve iletişim politikalarının belirlenmesinde temel amaçlardan birisi hiç şüphesiz bilginin kaynağına erişimin tabana yayılması, paylaşımının kolektif ve yaygın bir hale gelmesidir.

Bunların gerçekleşmesi için, iletişim alanının teknolojik gelişmelere sonuna kadar açılması, bilgiye ait telif hakları ya da söz konusu bilginin toplumsal gelişmelere yaptığı her türlü etkiye kadar pek çok değişkenin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.

Gelişmiş ülkelerde en temel insanlık hakkı olarak iletişim hak ve özgürlükleri tanımlanmış anayasal güvenceler altına alınmıştır.

Yani iletişim ve haberleşme hakları, özgür bir şekilde güvenli ve adalet ölçüleri içerisinde insan hayatının vazgeçilmez öğelerinden birisi olarak kabul edilmektedir.

Günümüzde küresel bir kontrol aracı haline gelen iletişim ve onun en kuvvetli araçlarından birisi olan medya, bilgi akış çeşitliliği ve bağımsızlığını tehlikeye atarak, denetlemektedir.

Oysa yeni haberleşme kavramı ile ilgili bilgi teknolojilerinin kamu faydası ekseninde sunulması, kamunun bundan özgürce yararlanması temel bir hak olarak tanımlanmalıdır.

Toplumsal ve kültürel gelişmenin sağlanması için iletişim hakkının özgürce kullanılması ve halkın bütün kesimlerinin bilgiye kolayca ulaşabilmesi vazgeçilmez kavramlardır.

Hazırlık çalışmaları 2003 yılında başlatılan ancak; 2005 yılından 2008 yılına kadar bekletilen ve nihayet 2008 yılının son meclis genel kurulunda, iletişim alanını düzenlemek adına apar topar çıkartılan "Elektronik Haberleşme Kanunu"nun Cumhurbaşkanlığınca farklı nedenlerle de olsa onaylanmamış olması bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.


Sayın Milletvekilleri,

Daha önceki konuşmalarımızda da ifade ettiğimiz gibi, günümüzde rekabete açık bir şekilde tesis edilen elektronik haberleşme hizmetlerinin güvenliği ve alt yapısının sağlamlığı, yüksek teknoloji ürünlerinin geliştirilmesinde de en temel itici güçlerden birisi olarak kabul edilmektedir.

Ancak bugün ülkemizde haberleşme alt yapımızın gelişmişliğinden ve güvenilir oluşundan söz etmek maalesef pek mümkün değildir.

Pek çok sektör ve konuda olduğu gibi ithalata dayalı olarak, diğer ülkelerin geliştirdiği ürün ve cihazların montajını yaparak kullanmak kısa vadede, bize daha kolay ve avantajlı gibi gelmektedir.

Ancak bu anlayış devam ettiği sürece, teknolojik üretim ve gelişimimizin önü tıkanmakta ve başta haberleşmemiz olmak üzere bilgi ve teknolojik gelişmemizin de güvenliği ve geleceği ipotek altına alınmaktadır.

Bu yasada da yerli teknolojik ürün ve yazılımları geliştirip teşvik edecek zorlayıcı ve düzenleyici hükümlere maalesef pek rastlanmamaktadır.

Bugün kendi güvenliğini ve geleceğini korumak isteyen her toplum ve ülke öncelikle iletişim kanallarını, haberleşme zeminlerini büyük bir hassasiyet içerisinde milli çıkarlarına zeval getirtmeyecek şekilde koruyup kollamak mecburiyetindedir.

Bunu sağlamak için her şeyden önce kendine ait yerli tasarım teknolojik ürün ve cihazlara sahip olarak diğer ülkelerle rekabet edebilecek teknolojik seviyeyi yakalaması gerekmektedir.

Elektronik haberleşme hizmetlerini kontrollü bir şekilde serbestleştirip mümkünse kendi yerli firmalarınız arasındaki düzeyli bir rekabeti sağlayabilirseniz yerli üretimi geliştirip çoğaltabilirsiniz.

Ancak hükümet olarak bu konuda samimi ve kararlı bir duruş göstermezseniz, özelleştirme maskesi ile haberleşmenizin omurgası ve sinir uçlarınız gibi hizmet veren Telekom’u yabancılaştırırsanız, bırakın rekabet sağlamayı tek taraflı yabancı tekelleşmesine hizmet eden bir iktidar olarak teknolojik yerli üretime en büyük darbeyi siz vurmuş olursunuz.


Sayın Milletvekilleri

Bugün ne acıdır ki, haberleşme sektöründe uygulanan politikalar sonucu Türk Telekom‘un stratejik bir alan olarak korunması gereği gözardı edilmiş, özellikle de yabancı sermayenin rant alanı haline getirilmiştir.

Diğer taraftan bu yasa ile Telekomünikasyon Kurumunun yerine kurulan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu; elektronik haberleşme sektöründe rekabete aykırı davranış ve uygulamaları doğrudan veya şikayet üzerine incelemeye, soruşturmaya ve rekabetin tesisine yönelik gerekli tedbirleri almakla görevlendirilirken kurumlar arası yetki karmaşasına neden olacak yetkilerle donatılmakta, Rekabet Kurulunun görev ve yükümlülükleri by-pas edilerek sektörde karmaşa yaratacak bir süreç inşa edilmektedir.

Sonuç olarak hızlı veri ve ses iletimini sağlayacak teknolojilerin geliştirilebilmesi için yerli üretimi ve rekabeti gerçekleştirebilecek bir yapının kurulması ile bu yasa anlam kazanacak ve somut sonuçlara ancak bu şekilde ulaşılabilecektir.

Sözlerimi tamamlarken bu yasanın ifade etmeye çalıştığımız eksikliklerinin giderilmesi için, konuşmamın başında da ifade ettiğim gibi, sadece Cumhurbaşkanınca veto edilen maddelerinin değil tümünün yeniden ele alınarak çok titiz ve sağlıklı bir şekilde görüşülmesinin gerektiğini bir kez daha hatırlatarak hepinize saygılar sunuyorum.

Yılmaz TANKUT

5.11.2008

,